Dr. Latife Bircan | 6 Dakika Okuma Süresi
İçindekiler
Retinol, A vitamininin cilt bakımı ürünlerinde kullanılan bir formudur. Ciltteki ince çizgileri, kırışıklıkları ve hiperpigmentasyonu en aza indirmek için kullanılır. Retinol, cildin üst katmanını eksfoliye etmek için hücre yenilenme hızını artırdığı ve yaşlanma karşıtı özellikleri nedeniyle altın standart olarak kabul edilir. Bu kapsamda; cildin yenilenmesini desteklemek, cilt tonunu aydınlatmak, sivilceleri azaltmak ve kolajen üretimini artırmak için topikal cilt bakım ürünlerine eklenir.
Retinol kullanmaya başlamak için standart olarak kabul edilen bir yaş yoktur. Çünkü her bireyin cilt tipi, ihtiyaçları ve yaşlanma süreci farklıdır. Diğer yandan genellikle retinolün 20’li yaşlarda cilt bakım rutinine dâhil edilmesi önerilir. Bunun nedeni, 20’li yaşlardan itibaren ciltteki kolajen üretiminin azalmaya başlamasıdır.
Özet:
A vitamini türevi retinol, cilt bakımında sıklıkla kullanılan bir bileşendir.
Retinol, ciltteki kırışıklıkların azalmasına ve cilt gençleşmesine yardımcı olabilir.
Cilt hücrelerinin yenilenmesini hızlandırarak daha sağlıklı bir cilt görünümü sağlar.
Retinol, gece kullanımı önerilen bir bileşendir.
Yeni başlayanlar için retinolu yavaşça ve düşük konsantrasyonlarda kullanmak önemlidir.
Retinol, cildi kurutabilir ve hassasiyete neden olabilir. Bu nedenle, uygun nemlendiricilerle kullanılmalıdır.
Hamilelik veya emzirme döneminde doktora danışmadan retinol kullanımından kaçınılmalıdır.
Retinol içeren ürünlerin markası, formülasyonu ve doğru konsantrasyonu dikkatle seçilmelidir.
Retinol kullanımı, güneş ışığına maruz kalındığında ciltte hassasiyete neden olabileceğinden dikkatli olunmalıdır.
Retinol, düzenli cilt bakım rutininin bir parçası olarak kullanıldığında etkili sonuçlar sağlayabilir.
Retinol kullanımıyla ilgili olarak bir dermatologdan destek alınması önemlidir.
Son yıllarda giderek artan bir popülariteye sahip olan retinol, cilt bakımı konusunda en iyi bileşenlerden biridir. A vitaminin değişik özelliklere sahip versiyonlarından biri olan retinol, serbest radikalleri nötralize etmeye yardımcı olur. Hücreleri yenileme özelliği ile yaşlanma karşıtı cilt bakımı sürecinde önemli bir yere sahiptir. Kolajen üretimini artırarak cilde parlak bir görünüm kazandırabilir.
Retinol yalnızca ciltteki kırışıklıklar üzerinde değil, aynı zamanda lekeler üzerinde de etkili bir bileşen olduğundan geniş bir kullanım alanına sahiptir. Ciltte ölü hücre birikmesini, buna bağlı olarak gözenek oluşumunu önleyebilir. Koyu renkli lekelerin rengini açma etkisiyle cilde daha parlak bir görünüm kazandırır.
Retinol aynı zamanda antiinflamatuar ve antioksidan özelliklere sahiptir. Cildin temizlenmesine yardımcı olan retinol, akne tedavisine yardımcı olduğundan akneli cilt bakımı rutininde sıklıkla kullanılır. Sebum üretimini dengeler ve akne oluşumunu önler.
Retinol ciltte yeni hücre oluşumunu destekler ve cilt tabakasını kalınlaştırır. Daha dolgun ve sıkı bir cilde kavuşmaya yardımcı olur. Ciltteki ince çizgi görünümünü azaltır ve cilt elastikiyetini artırır.
Retinol son derece güçlü bir içeriğe sahip olduğundan cildin tolere edebilmesi için retinol kullanımı yavaş yavaş artırılması, bu sayede cildin alıştırılması gerekir. Retinol ciltte tahribat yaratabileceğinden özellikle kuru ve hassas ciltlerde kullanımı konusunda özenli olunmalıdır. Retinol kullanılırken cilt düzenli olarak nemlendirilmelidir. Bilinçli bir kullanım sayesinde her cilt tipi retinolden fayda sağlar. Dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biri, retinolün farklı cilt ürünleriyle birlikte kullanılmaması, cildi yormamak için retinol kullanımından sonra nemlendirici ve güneş kreminin ihmal edilmemesi gerektiğidir.
Cilt bakımında adını sıkça duyduğumuz retinol, cildin gençleşmesi ve sağlıklı bir görünüm kazanması için önemli bir bileşen olarak karşımıza çıkar. Retinolün cilt bakımında tercih edilmesinin başlıca sebebi, bilimsel olarak kanıtlanmış birçok faydasının olmasıdır.
Anti aging etkiye sahip olan retinol, kolajen üretimini uyararak ciltteki hücre döngüsünü artırır. Cildin önemli bir yapı taşı olan kolajen, cilde gençlik ve dolgunluk verir. Kolajen üretiminin yavaşlamasıyla birlikte retinol cilt bakım rutinine dâhil edilerek kolajen ve elastin üretimi tetiklenir. Böylece cilt üzerinde gençleşme etkisi sağlanabilir.
Retinolün uzun vadeli kullanımı, cilt bariyerini güçlendirip nem kaybını önler ve yaşlanma karşıtı etki sağlar. Retinol, cilt üzerindeki ölü hücreleri uzaklaştırdığından cilde uygulanan nemlendirici ve serumlardan optimum fayda elde etmek mümkün olabilir.
Cilt yüzeyinde biriken ölü hücrelerin sebumla birleşmesi sonucu, siyah ve beyaz noktalar oluşur. Akneye neden olan p bakterisinin eklenmesiyle sivilce meydana gelir. Sivilceler daha sonra beraberinde iz ve leke bırakabilir.
Retinol, hücre yenileme özelliğiyle ölü hücreleri ciltten uzaklaştırır, ciltteki gözenekleri temiz tutar ve akne oluşmasını önler. Antiinflamatuar etkisi sayesinde ciltteki mevcut aknelerin iyileşmesi sürecini hızlandırır ve yeni akne oluşmasını engeller.
Retinol, güneşin zararlı ışınları nedeniyle oluşan ya da ciltteki aknelerden geriye kalan lekeleri soyarak ciltten uzaklaştırma etkisine sahiptir. Yeni ve sağlıklı hücre oluşumunu hızlandırır. Lekesiz, berrak ve eşit bir cilt tonuna sahip olmaya yardımcı olur. Bu sayede lekeli cilt bakımı sürecinde retinol kullanımına sıklıkla rastlanır.
Bu aşamada dikkat edilmesi gereken, alttan yeni gelen hücreleri yeniden güneş hasarına maruz kalmayacak şekilde önlem almaktır. Retinol cilt yüzeyindeki ölü hücreleri ciltten uzaklaştırarak aslında bariyer etkisini de azaltır. Bu yüzden retinolün özellikle yaz aylarında UVB ışınlarının daha dik olduğu dönemlerde kullanılması önerilmez. Kış aylarında ise UVA hasarına karşı tercihen gece uygulanması, gündüz ise cildin korunması için eksiksiz bir güneş bakımı rutini yapılması ve cilt tipine uygun yüz güneş kremi kullanılması önerilir.
Retinol ilk kez kullanılacağında en düşük ve hassas formu tercih edilmelidir. Mercimek tanesi büyüklüğündeki ürün, yüzün en ince derili ve hassas bölgeleri olan göz ve ağız çevresine mümkün olduğunca yaklaştırılmadan, ince bir tabaka hâlinde sürülmelidir.
Retinol cilt soyucu etkiye sahip olduğundan, retinol içeren ürünler kullanılırken cilde normale göre çok daha hassas davranılmalıdır. Cilt temizliğinden sonraki kurulama aşamasında, cildi tahriş etmeyecek şekilde nazik olunmalıdır.
Serum formundaki ürünler krem formundaki ürünlere göre daha yoğun retinol içerebilir. Bu nedenle, krem formunda bir ürünle başlamak doğru seçim olabilir. Serum formundaki ürünler, nemlendiricinin üzerine uygulanabilir. Daha önce retinol içeren ürün kullanan ve cildi retinole alışık olan kişiler serum formundaki ürünleri tercih edebilir.
Bazı retinol formları, gün ışığında etkinliğini kaybeder. Bu nedenle, gece uygulanmaları gerekir. Retinol cildi soyar ve alttan çıkan yeni hücreler güneş ışınlarına karşı daha savunmasız olur. Retinol kullanıldığı süre boyunca kaliteli bir güneş koruyucu kullanılarak leke oluşumuna karşı önlem alınması gerekir.
Retinol kullanımı sırasında ciltte kuruluk, pullanma ve hafif bir tahriş hissedilebilir. Bunun nedeni, rerinolün daha yeni ve iyi bir cildi ortaya çıkarmak için cildi soymasıdır. Çok fazla kızarıklık, tahriş, batma ve yanma yüksek konsantrasyonlu bir ürün kullanıldığına işaret edebilir.
A vitamini formları; ciltte önce retinol ve retinale, devamında ise retinoik asite dönüşerek etki eder. Dönüşüm adımlarının fazla olması, ürünün etki göstermesinin daha fazla zaman alacağı anlamına gelebilir.
Retinyl ester, retinolün stabil ve yüksek kararlılıkta bir formudur. Retinyl palmitat gibi farklı formları bulunabilir. Retinyl ester, cilt bakım ürünlerinde sıklıkla kullanılır.Cilde uygulandığında, cilt tarafından retinole dönüştürülerek cildin gençleşmesi ve yenilenmesine katkıda bulunabilir.
Retinyl ester, retinolün cilde daha nazik şekilde salınmasına ve cilt toleransının artmasına yardımcı olabilir. Bu form genellikle daha az tahriş edici olduğu için hassas ciltler için uygun olabilir. Retinyl ester genellikle cilt bakım ürünlerindeki retinol içeriğinin stabilizasyonu ve cilde etkili bir şekilde ulaşmasını sağlamak amacıyla tercih edilen bir retinol türevidir.
Retinol, önce retinale daha sonra retinoik asite dönüşerek etki eder. Hücre yenilenmesi ve onarımına yardımcı olan retinol, anti-aging ürünlerinde sıklıkla bulunur, ciltteki yaşlanma etkilerini azaltmaya destek olabilir. Ayrıca, retinol ciltteki iltihaplanmayı azaltabilir ve kızarıklığı hafifletebilir. Daha hassas ciltler için başlangıç seviyesinde tercih edilebilir.
Retinal, A vitamini metabolizmasında önemli bir rol oynayan ve retinolün okside olan formudur. Doğrudan retinoik asite dönüşerek etki etmektedir. Cildin daha genç ve sağlıklı görünmesini destekleyebilir. Pigmentasyon sorunlarına karşı etkili olabilir, cilt tonunu aydınlatmaya yardımcı olabilir. Retinal, ciltteki hücresel yenilenmeyi hızlandırabilir. Ancak retinal gibi güçlü aktif bileşenleri kullanmadan önce cilt tipi ve hassasiyeti dikkate alınmalıdır. Retinal, retinolün daha çabuk etki etmesini sağlar ve genellikle hızlı sonuçlar isteyenler tarafından tercih edilir.
Hem retinol hem de retinoid A vitamini türevi yararlı maddeler olarak cilt bakımında sıklıkla kullanılır. Bu maddelerin kullanım amacı, cilt sağlığını iyileştirmektir. Retinol ve retinoid arasındaki ana ayrım etki güçlerindedir.
Retinol, genelde reçetesiz olarak krem ya da serum formunda kullanılan ve sık rastlanan bir vitamindir. Cilt hücrelerinin yenilenmesini teşvik eder ve ince çizgilerin görünümünü azaltmaya yardımcı olur. Retinoid ise daha yoğun aktif bileşenlere sahip ve sadece reçete ile temin edilebilen bir A vitamini türevidir.
Retinoidlerin kullanımı genellikle akne tedavisi, belirgin kırışıklıklar ve cilt lekeleri gibi daha ciddi cilt problemleri için tercih edilir. Reçeteli retinoid kullanımının sonuçları genellikle daha çabuk ve hızlı görülmektedir. Ancak bu ürünler daha güçlü olduğu için dikkatli kullanılmaları gerekir. Hem retinol hem de retinoid, doğru kullanıldığında cilt sağlığını önemli ölçüde iyileştirebilir.
Retinol kullanmaya yeni başlayacak olanlar, bu etkili bileşeni günlük cilt bakım rutinine dâhil etmek isteyenler ya da aşırı hassas veya alerjik bir cilde sahip olanlar için %0.01-%0.05 gibi düşük retinol konsantrasyonları uygun olarak kabul edilir.
Daha düşük konsantrasyonlardaki retinol ürünleri cilt tarafından daha kolay tolere edilebilir, hassas ciltlerde oluşabilecek tahrişi en aza indirebilir. Başlangıç seviyesindeki retinol ürünleri, ciltteki hücresel yenilenmeyi teşvik eder. Aynı zamanda cildi nemlendirmeye ve beslemeye yardımcı olabilir.
Retinolün cilt bakım rutinine dâhil edilmesi noktasında dikkat edilmesi gereken çeşitli noktalar vardır. Öncelikle aktif vitamin türevinin asit içeren diğer bileşenlerle kullanımından uzak durmak gerekir. Çünkü retinol son derece güçlü bir etkiye sahiptir. Doğal kaynaklı asitlerle bir araya gelmesi hâlinde ciltte istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir.
Cildiniz için uygun bir retinol ürünü seçmek için başlangıç seviyesindeki konsantrasyonları tercih edin. %0.01-%0.05 arasındaki düşük konsantrasyonlar genellikle başlangıç için uygundur.
Retinolü haftada birkaç kez kullanarak cildinizin alışmasına ve cilt toleransının artmasına izin verin. Daha sonra kullanım sıklığını artırabilirsiniz.
Retinolü temiz cilde uygulamadan önce cildinizi nazikçe temizleyin ve cildinizi tonikle hazırlayın. Böylece, retinolün cilde daha iyi nüfuz etmesini sağlayabilirsiniz.
Retinol içeren ürünü parmak uçlarınızla veya pamuk yardımıyla küçük miktarlarda cildinize uygulayın. Göz ve ağız çevresine temas etmemeye özen gösterin.
Retinolün cildi kurutma potansiyeli olduğundan, uygulamadan sonra nemlendirici kullanımına özen gösterin. Cildinizi nemlendirerek kuruma ve tahrişi önleyebilirsiniz.
Retinol cildi güneşe karşı hassas hale getirebilir. Bu nedenle, sabahları geniş spektrumlu bir güneş koruyucu kullanımını ihmal etmeyin.
Cildiniz retinole alışırken hafif bir soyulma veya kızarıklık yaşanabilir. Bu durum normaldir. Ancak ciltte aşırı tahriş varsa kullanım sıklığını azaltın veya daha düşük konsantrasyona geçin.
Retinol cilt ihtiyacına bağlı olarak yaştan bağımsız bir şekilde kullanılabilir. Bununla birlikte genellikle 20’li yaşların sonundan itibaren retinol kullanımına başlanır. Ciltte yaşlanma belirtileri, akne izleri veya cilt tonu eşitsizliği gibi sorunlar ortaya çıktığında retinol kullanımı gündeme gelebilir. Ancak her bireyin cilt yapısı farklı olduğundan retinol kullanmaya başlamadan önce bir uzmana danışılmalıdır.
Akne sorunu yaşayanlar, cildinde yaşlanma belirtileri gözlemlenmeye başlayanlar, leke ve pigmentasyon sorunu yaşayanlar ile genel cilt sağlığını iyileştirmek isteyenler retinol kullanabilir.
Kaynakça
https://www.verywellhealth.com/when-to-use-retinol-7559023
https://www.healthline.com/health/beauty-skin-care/what-is-retinol#skin-benefits
https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/retinol-nedir
https://www.dermalogica.com/blogs/living-skin/what-is-retinol